Skip links

Yenilikçinin DNA’sı (The Innovator’s DNA)

- inovasyon

Yenilikçinin DNA’sı (The Innovator’s DNA)

“Kuruluşum için nasıl yenilikçi insanlar bulabilirim? Ve kendim nasıl daha yenilikçi olabilirim?

Bunlar, yenilik yapma yeteneğinin iş başarısının “gizli sosu” olduğunu anlayan üst düzey yöneticileri şaşkına çeviren sorulardır. Ne yazık ki çoğumuz, bir kişiyi diğerinden daha yaratıcı kılan şey hakkında çok az şey biliyoruz. Belki de bu nedenle, Apple’dan Steve Jobs, Amazon’dan Jeff Bezos, eBay’den Pierre Omidyar ve P & G’den A.G. Lafley gibi vizyon sahibi girişimcilere hayranlık duyuyoruz. Bu insanların çığır açan yeni fikirlerle nasıl ortaya çıktıklarını, zihinlerinin iç işleyişini keşfetmek, yeniliğin gerçekte nasıl gerçekleştiğini bilmek, öğrenmek istiyoruz.

Yapılan araştırmalar, çoğu şirkette üst düzey yöneticisinin kendilerini; stratejik yenilikler üretmek yerine, inovasyon sürecini kolaylaştırmaktan sorumlu hissettiklerini, en yenilikçi şirketlerin üst düzey yöneticilerinin sadece %15’i gibi çok düşük bir oranının yaratıcı çalışmalara yetki vermeyip, bu işi kendilerinin yürüttüklerini göstermiştir.

Yenilikçi girişimciler, keşfi mümkün kılan ancak diğer zekâ türlerinden farklı olan (Howard Gardner’ın çoklu zekâ kuramının önerdiği gibi) yaratıcı zekâ denen bir şeye sahiptir. Sağ beyinli olmanın bilişsel becerisinden daha fazlasıdır. Yenilikçiler, yeni fikirler yaratmak için “İlişkilendirme, Soru Sorma, Gözlem, Deney Yapma ve Ağ Kurma” diye başlıklandıracağımız beş keşif becerisinden yararlanmakta ve beynin her iki tarafını da meşgul etmektedirler.

Bu becerilere ayrıntılı olarak bakıldığında,

Keşif Beceri 1: İlişkilendirme

İlişkilendirme veya görünüşte ilgisiz görünen soruları, sorunları veya farklı alanlardan gelen fikirleri başarılı bir şekilde bağlama yeteneği, yenilikçinin DNA’sının merkezinde yer alır. Yazar ve girişimci Frans Johansson, bu fenomeni, Medici ailesinin heykeltıraşlar, bilim adamları, şairler, filozoflar, ressamlar ve mimarlar gibi çok çeşitli disiplinlerden insanları bir araya getirdiği Floransa’daki yaratıcı patlamaya atıfta bulunarak “Medici etkisi” olarak tanımlamıştır. Bu bireyler birbirine bağlandıkça, kendi alanlarının kesişme noktalarında yeni fikirler gelişmiş ve böylece tarihin en yaratıcı dönemlerinden biri olan Rönesans ortaya çıkmıştır.

Deneyimimiz ve bilgimiz ne kadar çeşitli olursa, beyin o kadar fazla bağlantı kurabilmektedir. Yeni girdiler yeni ilişkileri tetiklerken; bazıları için bunlar yeni fikirlere yol açmaktadır. İlişkilendirme, diğer keşif becerilerini kullanarak güçlenebilen zihinsel bir kas gibidir. Yenilikçiler bu davranışlarla uğraşırken, yeni şekillerde yeniden birleştirilebilecek fikirler üretme yeteneklerini geliştirmektedirler.

Keşif Beceri 2: Soru Sorma

Döneminde Peter Drucker kışkırtıcı soruların gücünü anlatmış, “Önemli ve zor olan iş, asla doğru cevapları bulmak değil; doğru soruyu bulmaktır” diye yazmıştır. Yenilikçiler sürekli olarak ortak bilgeliğe meydan okuyan sorular sorar, tartışılmaz olanı sorgularlar.  Bu yüzden dünyayı nasıl değiştireceklerini düşünmek için muazzam bir zaman harcarken en hoşlandıkları soruyu sorar ve “Bunu yaparsak ne olur?” diye sorgularlar.

Çoğu yönetici, mevcut süreçlerin biraz daha iyi işlemesini anlamaya odaklanırken, yenilikçi girişimcilerin varsayımlara meydan okuması çok daha olasıdır. Roger Martin, “The Opposable Mind” adlı kitabında, yenilikçi düşünürlerin “birbirine taban tabana zıt iki fikri kafalarında tutma kapasitesine” sahip olduklarını yazmış, “Panik yapmadan veya sadece bir alternatife veya diğerine karar vermeden, her iki karşıt fikirden daha üstün bir sentez üretebilirler” diye açıklamıştır.

Keşif Beceri 3: Gözlem

Keşif odaklı yöneticiler, yaygın fenomenleri, özellikle de potansiyel müşterilerin davranışlarını inceleyerek alışılmadık iş fikirleri üretirler. Başkalarını gözlemlerken antropolog ve sosyal bilimci gibi davranırlar. Yenilikçiler, işleri yapmanın yeni yolları hakkında iç görüler elde etmek için, müşterilerin, tedarikçilerin ve diğer şirketlerin faaliyetlerinde küçük davranışsal ayrıntıları dikkatlice, bilinçli olarak ve tutarlı bir şekilde ararlar. Gözlemciler dünyayı farklı bir ışıkta görmek için her türlü tekniği denerler. Akio Toyoda, Toyota’nın “genchi genbutsu” felsefesini düzenli olarak uygulamış ve “oraya gidip kendiniz görün” demiştir.

Keşif Beceri 4: Deney yapma

Bilim adamları gibi, yenilikçi girişimciler de prototipler oluşturarak aktif olarak yeni fikirleri denerler. Edison’un dediği gibi, “Başarısız olmadım. İşe yaramayan 10.000 yol buldum” diye düşünürler. Dünyayı yoğun bir şekilde izleyen gözlemcilerin aksine, deneyciler etkileşimli deneyimler inşa eder ve hangi iç görülerin ortaya çıktığını görmek için alışılmışın dışında tepkiler vermeye çalışırlar.

Yenilikçi işletmelerin yöneticileri olarak, yaptıkları her şeyin merkezinde deneysellik yaparlar. Amazon’un kurucu CEO’su Jeff Bezos ’un çevrimiçi kitapçısı, ilk başarısından sonra olduğu yerde kalmamış; oyuncaklardan TV’lere ve ev aletlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi satarak çevrimiçi bir indirim perakendecisine dönüşmüştür. Bezos, denemeyi inovasyon için çok kritik bir aşama olarak görerek, onu Amazon’da kurumsallaştırmıştır. Bezos, “Çalışanlarımızı çıkmaz sokaklara gitmeye ve deney yapmaya teşvik ediyorum” diyerek, “Süreçleri merkezi olmayan hale getirebilirsek, böylece çok maliyetli olmadan çok sayıda deney yapabilirsek, çok daha fazla yenilik elde ederiz” tespitinde bulunmuştur.

Keşif Beceri 5: Ağ Kurma

Farklı bireylerden oluşan bir ağ aracılığıyla fikirleri bulmaya ve test etmeye zaman ve enerji ayırmak, yenilikçilere tamamen farklı bir bakış açısı sağlamaktadır. Kaynaklara erişmek, kendilerini veya şirketlerini satmak veya kariyerlerini geliştirmek için ağ oluşturan çoğu yöneticinin aksine, yenilikçi girişimciler, kendi bilgi alanlarını genişletmek için farklı fikir ve bakış açılarına sahip insanlarla tanışmak için kendi yollarından çıkmakta, bu amaçla, diğer ülkeleri ziyaret etmek ve hayatın farklı alanlarından insanlarla tanışmak için bilinçli bir çaba sarf etmektedirler.

Yenilikçi düşünce bazılarına doğuştan gelse de tanıladığımız bu beş beceri uygulama yoluyla da geliştirilebilir ve güçlendirilebilir. Pratik yapmak için en önemli beceri sorgulamadır. “Neden” ve “Neden olmasın” diye sormak, diğer keşif becerilerini güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Hem bireysel hem de örgütsel düzeyde deneyi güçlendirmek için işe ve hayata bilinçli bir şekilde hipotez test eden bir zihniyetle yaklaşılmalıdır. Organizasyonun tüm seviyelerinde sık sık yapılan küçük deneyleri kurumsallaştırmanın yolları bulunmalıdır. Başarısızlık yoluyla öğrenmenin değerli olduğunu açıkça kabul etmek, yenilikçi bir kültür oluşturmak için önemli bir kilometre taşıdır.

Yenilikçi girişimcilik genetik bir yatkınlık değil, aktif bir çabadır. Apple’ın “Farklı Düşün” sloganı eksiklikleriyle beraber yenilikçilerin farklı düşünmek için tutarlı bir şekilde farklı davranması gerektiğini göstermiştir. Şirketler, yenilikçinin DNA’sını anlayarak, pekiştirerek ve modelleyerek, herkeste yaratıcı kıvılcımı daha başarılı bir şekilde geliştirmenin yollarını bulacaktır.

Bu yazı,
Jeffrey H. Dyer, Hal Gregersen ve Clayton M. Christensen – Harvard Business Review makalesinden
çevrilerek özetlenmiştir.

 

Hemen Ara
Drag